çok sevdiğim lise arkadaşım esra'nın tarifi. taaa o zamanlar bir kere evlerine gittiğimde bize kek yapmıştı. benim ilk kekimi 35 yaş sonrası yaptığım düşünülecek olursa esra'nın şimdi harikalar yaratmasına şaşmamalı. ve benim de daha 40 fırın kek pişirmem lazım :)
bu tatlıyı yapayım diye gözüme kestirdim. tam 3 gün sürdü tamamlamam ama aynen dedikleri gibi, her işte bir hayır var gerçekten. çünkü ben tarifi çilekli yapacaktım. mecburen çünkü burda incir bulmak neredeyse imkansız. yaz ortalarında büyük marketlerden birinde bir kez görmüştüm, taneyle satılıyordu. bi daha da görmedim.
pazar akşamı beze gibi olan tabanını yaptım. fakat yapmaya çok geç başlamışım ve hazır olduğunda gece 12 olmuştu saat. o saatte kremayı çırpmak hele de mideye indirmek olmaz diyerek ertesi günü beklemeye karar verdim.
ertesi gün sirke çektirmesini hazırladım önce. sonra meyveleri yıkadım. kremayı hazırlamaya geldi sıra. o da ne, mikserle çırparken her nasılsa kendimi durduramadım ve fazla çırptığım için benim krema bir anda çökeleğe döndü. biraz daha çırpsam peynir olacaktı yani. evde başka krema olmadığı için oturup bütün çileği yedim.
salı günü yeniden krema ve çilek almak üzere markete gittim. kapıdan girer girmez tam karşımda bir standda incir olduğunu gördüm. gözlerime inanamadım. hem de türkiye'den gelme. tabii incirler biraz küçüktü. biraz sertti. onca yolu gelebilmesini ve biraz da bekleyeceğini gözönüne alarak erken toplamışlardı. ama gene de kara incirdi. hem de memleketimin inciri.
eve gidip kremayı yeniden hazırlayıp bu sefer incirli olarak tatlımı tamamladım. harika oldu. işte tarif:
tabanı
4 yumurta akı
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 yemek kaşığı mısır nişastası
önce bir kapta şeker ve nişastayı karıştırıyoruz. bir başka derin kapta yumurta aklarını çırpmaya başlıyoruz. iyice beyazladığında, ama daha katılaşmadan, şeker-nişasta karışımımızdan biraz döküyoruz. gene çırpıyoruz. şeker-nişasta karışımını böyle parça parça dört beş seferde yumurtaya katıyoruz. sonra bu karışımı kabı ters çevirdiğimizde akmayacak kıvama gelene kadar çırpıyoruz. ben diyim 5 dakika, siz diyin 10 dakika. hayatımın en uzun mikserle çırpma seansı bu oldu diyebilirim. beze yapılışının tek zorluğunun bu olduğunu hep duyardım. ilk defa tecrübe etmiş oldum. dediğim gibi tamamen katı kıvama geldiğinde bunu yağlı kağıt döşediğimiz fırın tepsisine çapı 15-20 cm civarı ve yüksekliği de 3-4 cm olacak bir daire şeklinde yayıyoruz.
önceden ısınmış fırında 140 derecede 1 saat pişiyor. fırını söndürüp fırının kapağı kapalı olarak 1 saat de için de tutuyoruz. elinizle kontrol ettiğinizde dışı hafiften çıtır çıtır olmalı. içinin ise koyu kıvamlı köpük gibi yumuşak olduğunu yerken göreceksiniz.
eğer tatlıyı daha sonra yapacaksanız bezemsi tabanı fırının içinde bekletebilirsiniz. beze üzeri kapalı olarak 1-2 gün bekletilebiliyormuş.
üzerine
1 su bardağı taze krema
1 yemek kaşığı bal
1/2 su bardağı balzamik sirke
8-10 incir
sirkeyi küçük bir tavada altı açık olarak önce bir kaynatıp sonra altını iyice kısıp hacmi yarıya ininceye kadar pişirin. soğumaya bırakın.
kremayı ve balı bir kapta mikserle çırpın. ama yukarda anlattığım gibi fazla çırpmayın. taze krema krem şanti kıvamını alır almaz durmak lazım. süt ve yağın ayrışması meğer an meselesiymiş.
incirleri istediğiniz gibi dilimleyin. ben dörde böldüm.
son olarak geliyoruz parçaları birleştirmeye.
tabanı tabağa yerleştirin. üzerini, kenarlarını kremayla döşeyin. incirleri kremanın üzerine dizin. koyu kıvamlı ama hala hafif akışkan sirkeyi üzerinde ip gibi gezdirin.
harika bir görüntüsü var ve çok lezzetli bir tatlı. kara dut, böğürtlen ve çilek gibi meyvelerle de çok güzel olur. daha önce tarifini verdiğim çilekli beze turtasına çok benziyor.