Tuesday, July 9, 2013

somebody

şarkının altına birisi öyle güzel bir yorum yazmış ki..

''I always thought the lyrics were a dream of a fool. Being older and wiser I realize this is all anyone ever wants.''

7 comments:

  1. Before Midnight çıktı, düşes nur topu gibi doğurdu, her şey toz pembe.

    En önemlisi de başımızda herkesin gıpta ettiği bir hükümet var. Bence herkesin asıl istediği de bu.

    ReplyDelete
    Replies
    1. herkesin gıpta ettiği hükümet. öyle diyorlar di mi? hatta bir de chicken translation yapıp ingilizceye çeviriyorlar bunları :)

      o değil de. batı'nın en batısında sağımız solumuz prenses dolu. şatafatlı düğünler, ondan daha şatafatlı çocuk doğurmalar falan. prenseslik müessesine gıpta ediyorum ben galiba..

      izledin mi before midnight'ı?

      Delete
  2. Before Midnight'i izlemedim. 30 dakika suren bir tartisma sahnesi varmis gazetede okudum, tartisma demeyeyim hadi hararetli konusma diyeyim; "ben ccuklara bakiyorum, sen yazar oldun", "ama ben de sana gitar dersi al demistim" kivaminda.

    Eglencelik prenseslik guzel tabii, evleniyorlar ise gitmiyoruz, tahta ciktim ben yildonumu oluyor ise gitmiyoruz, kar tatili gibi.

    Ama dusun simdi mesela bizde bir Prenses Sumeyye oldugunu, gipta eder misin? Hic zannetmem. Onun icin cumhuriyetcilik iyi bir sey.

    ReplyDelete
    Replies
    1. ama kuzey batıda hem cumhuriyet var, hem de sumeyye olmayan prensescilik var. ben ediyorum hala gıpta. ısrarcıyım.

      before midnight için söylenecek tek şey var. ya ne olacağıdı?

      Delete
  3. Jesse cocuklara bakarken, Celine plak yapabilirdi, Jesse cocuklari okula birakir, spor salonuna gider, mahallenin diger ebeveynleriyle kahve icebilirdi guzel guzel.

    Bir de turk usulu cozum var tabii. Cocuklara az maasli -ama mutlaka yabanci- bir bakici tutulur, Jesse yazarliga devam eder, Celine gitar ogrenip sarkici olur, cocuklar once koleje sonra da bilkent'e gidip, bir tanidik vasitasiyla iyi bir sirkette ise sokulabilirdi.

    Bir de turkleri begenmiyorlar.

    ReplyDelete
    Replies
    1. yukardaki ilk usul anca fransız filmlerinde olur. galiba yalnızca fransız filmlerinde erkek egosu sorunsalı yok.

      türk usulü çözümü şiddetle reddettiğim için türkiye'ye dönemeyip u dönüşü ile kendimi isveç'te buldum ya zaten. en sade haliyle benim aklım almıyorken, iyice deli saçması detaylar da duydum o senaryoda. ah şu çılgın türkler.

      Delete