istanbul'daki ilk yılımdı. evden uzakta ilk doğum günümdü. akşam olmuştu ve ne yapacağımıza henüz karar vermemiştik. kampüste dolanırken bir arkadaşın arkadaşları bir grup insana rastlamıştık. sonra hep beraber bir yere gitmeye karar vermiştik. rumeli hisarı'nda küçük bir bara gitmiştik. sahnenin hemen önünde oturmuştuk. uzun saçlı, zayıf, hoş bir çocuk gitar çalıp 80'lerin parçalarını söylemişti. en çok ve en güzel de bon jovi söylemişti. bana doğum günü şarkısı da söylemiş miydi hatırlamıyorum. ama çok güzel bir akşam olduğunu hatırlıyorum. sonra kampüste bir iki kere gördük bu çocuğu. siyah uzun bir pardesü giyiyordu, elinde gitarla dolaşıyordu hep. sonra da teoman olduğunu öğrendik bu çocuğun.
bu anlattıklarım 1992 yılının nisan ayında oluyor. demek ki en az 20 senedir sahnelerde bu adam. iyi müzik yaptığı ve çok sevildiği de kesin. hayal kırıklıklarıyla dolup dolup da sonra insanın en sevdiği şeylerden bile vazgeçecek kadar vazgeçmesi çok acıklı. müziği bırakma kararından çok böyle bir açıklama yapması üzücü geldi bana.
hoşçakal teoman..
ben son 10 senedir takip etmiyordum kendisini ama uzuldum yani, rehab'e ihtiyaci vardir hayat tarzindan bikmistir belki gelir geri.
ReplyDeletegeri gelmiycem diyor. bak bir mektup daha yazmış sevenlerine..
ReplyDeletehttp://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/08/07/iki-sevdigim-insani-kaybettim-ve
simdi internetten okudum hak verdim, biraksin iyi yapmis aferin dedim ;)
ReplyDeleteyeni başlangıçlar zordur, ama gereklidir, benim beş senemi aldı, iyi ki yapmışım demek..... iyi ki bırakmış....
ReplyDeleteyapmak istediğim şeyler var, gidiyim de yapayım diyen insan için her zaman umut vardır hem..
ReplyDelete